Dost yüzlere hasret..

Bugün 12 Temmuz 2010 Pazartesi. Pırıl pırıl güneşli bir güne uyandı İstanbul..
Hafta sonu azıcık naz, bolca sarılma molası :) biras da dostlarımı özlemekle geçti..

İstanbul'da arkadaş edinmenin zor olduğunu söylerlerdi hep.. İnsan her yerde insan, şehirle alakası yok, her yerde arkadaş edinilir derdim.. Öyle değilmiş yav :) Hakkaten burda arkadaş edinemiosun :)
Mesafelerden mi, bireysel yaşam tarzından mı, meşguliyetten mi bilmiyorum. Henüz mantığını tam kavramış değilim. Ama insanlar arası bi bağ yok burda.. Çoğu kez gözlemlediğim günü kurtarma durumu burda da söz konusu. Burda insanlar her zaman daha az dert peşindeler. O yüzden başkalarıyla uğraşmayı pek sevmiolar :)
İlk geldiğimde ev arkadaşımla arkadaş olmaya çalışmıştım :) olmadı.. :)
Tek başıma vakit geçirmeyi öğrendim. Alışmadım yalnız, öğrendim sadece..
Ankara'daki dolu dolu hayatım, ha deyince toplandığımız 10 kişi.. Dinmeyen kahkahalar.. Öyle çok özliyorum ki.. Nasıl da hissederim dostlarımla beraberken sevildiğimi.. Kabul edildiğimi.. Gözlerine bakınca, sarılınca anlarım..
Şimdi hiç bir sanal paylaşım platformu yetmiyor bana onlarla iletişim kurmak için.. Hatta onlarla konuşmak için bu yolları kullanıyor olmak rahatsız ediyor beni..
Selcen'imin resmini tıklayarak beğenmek istemiyorum mesela.. Görmek istiyorum,
kırmızı çerçeveli gözlüklerinde Karanfil sokağı..
Yüksel caddesinde dolanmayı ve Dost kitabevine girdiğimizde Tübitak kitaplarına dayanamayıp deli gibi borç yapmayı..
Okuldan, ordan burdan konuşmayı, ağlamayı, saçmalasam da dinlenmeyi :), dinlemeyi..

Arkadaşlarımı özlüyorum şimdilerde..
ve mezuniyet günümüzün klasik ama unutulmaz parçası dün gibi geliyor kulaklarıma..
Bir kıvılcım düşer önce büyür yavaş yavaş, bir bakarsın orman olmuş yanmışsın arkadaş.....

1 Response to "Dost yüzlere hasret.."

  1. memdali Says:

    Ahhh.. Pek güzel yazmışsın. İstanbul (insanları) hakkında hep aynı şeyleri düşünür, şehrin ne kadar tüketici olduğunu - insanları da diğer şeyler gibi tükettiğini söyler dururdum...

    Yazıya dökememiştim, sen yapmışsın bile...

Yorum Gönder