Falcı..

21 Nisan 2010 Çarşamba.. 53. günün akşamı..
Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul dışında olduğum için biraz uzak kaldım buralardan.. İçinde deniz olmayan biyere gittim ve acaip bişey oldu.. Kaldığımız yerin en üst katından şehre baktığımda, gözlerimin denizi aradığını farkettiğim! Evet.. Sadece 51 günde bütün eski alışanlıklarıma, Ankara'da geçirdiğim onca yıla ihanet ediverdim.. Deniz nerde..?

Pazartesi evde dinlenerek geçti.. Akşamüstü Beyoğlu'nun kalabalığına, sahaflara daldım gittim.. ama Beyoğlu sadece kendi için yazılacak bir yazıyı hak ediyor..

Salı, sabah Büyük Ada'ya gitme niyetiyle evden çıkıp havanın kötü olması sebebiyle gerçeğe dönüşemeyen ancak şehirdeki en içten dostumla Harbiye Askeri müzesinde başlayıp Nişantaşı'ndan Ortaköy'e kadar uzanan muhteşem bi gün oldu :)
Sabah saat 10.00 civarları Taksim meydanından Harbiye'ye doğru yürümeye başladığımda nereleri göreceğimi hiç bilmiyordum.. Yolu sevdim, yemyeşil güsel bi yol.. Askeri müzeyi biraz geçince içinde heykellerin olduğu acaip bi park var :)
Heykeller devlet büyükleri olunca baya bi eğlendim :)
Askeri müzedeki en ilgimi çeken şey mehter taburu oldu :))) Zira ortalık kaytan bıyıklı resmi elbiseli tiplerle doluydu :)))
Müze sonrası Nişantaşı'nın albenili vitrinlerinde oyalandıktan sonra bi taksiye atlayıp Ortaköye, ordan da tekneyle boğaza uzandık.. Boğaz bütün endişelerimi çekip aldı sanki..

Tekne geri döndüğünde ara sokaklarda bi falcıya gitti ayaklarımız.. Bir kadın açtı tarot kartlarını.. Gözlerini gezdirdi figürlerin üzerinde.. Tarihin ortasında geleceği arıyordum..

Kartlar konuştuğunda içimi bir korku kapladı..
"Bir gün artık İstanbul'da yaşamayacaksın.."

0 Response to "Falcı.."

Yorum Gönder